Duyuyor musunuz ?

Burcu, saçının rengini değiştirmiş, iletisinden öyle anlaşılmakta. Görüyor musunuz?

Sinan da kız arkadaşından ayrılmış, ilişkilerinin monotonlaştığını düşündüğünden. Biliyor musunuz?

Sinem, facebook’ta baloncuk çıkartamıyor. Yardımcı oluyor musunuz?

Altuğ, çok sevdiği grubun albümünü indiriyor. Onunla birlikte korsanlaşıyor musunuz?

Kerim, kendisine gelen e-posta’yı 10 kişiye gönderiyor. Okuyor musunuz?

Bir yandan da;

Tekel işçileri haklarını arıyor. Bulabiliyor musunuz?

Evlatlarımız kelleleşiyor. Fark edebiliyor musunuz?

İnsanlar bölünüyor. Siz hala açılıyor musunuz?

Uzun zamandır çocukların üzerine bomba yağıyor. Acılarını hissedebiliyor musunuz?

Birileri çorak topraklara medeniyet getirmiş. Dokunabiliyor musunuz?

Marketlerde ilaç, eczanelerde de organik süt satılacakmış. Şakalaşıyor musunuz?

Eskiden pofuduk dediğinize, şimdi “marshmallow” diyorsunuz. Kendinize yabancılaşıyor musunuz?

Yenal da bir şeyler söylüyor. Duyuyor musunuz?

( Yaşamı, boş olduğundan değil de boş işlerle geçirmekten yana biraz sancım var. Hani bardakta biraz su vardır da, ne kadar boş ya da ne kadar dolu olduğuyla ilgileniriz. Kimse bardakla ilgilenmez. Oysa ki az ya da çok o suyu tutan bardaktır.
Ve insan… Ruhunu öyle boş öylesine ziyan işlerle köreltmekte ki, gözlerini sadece bakmak için kullanabilmekte. Asla göremeyecek. farkında dahi değil…)

 

Bu gönderiyi paylaş