Hükümlü Mehmet SARAL’dan Mektup
Aile bireylerimizden Mehmet SARAL, şu an hükümlü bulunduğu Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden bizlere avukatı Ozan Yücel Ünlü aracılığı ile aşağıdaki mektubu göndermiştir. Uğramış olduğu hukuksuz durumun kamuoyunca bilinmesini istemektedir.
Ailemiz üyelerinden Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde hüküm yatan Mehmet SARAL, yüce Türk milleti adına karar alma yetkisi bulunan mahkemelerden adalet talebinde bulunuyor.
Mehmet SARAL, 2005 öncesinde meydana gelen talihsiz olaylar nedeniyle 04.04.2005 tarihinde gözaltına alınmış, devamla 07.04.2005 tarihinde tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir. Toplamda 445 gün özgürlüğünden mahrum kalan Mehmet SARAL, tahliye olarak hayatına devam etmeye başlamıştır ki 17.12.2007 tarihinde tekrardan cezaevine alınmış ve günümüze kadar cezaevinde bulunmaktadır ve cezaevinde geçirdiği süre itibariyle tahliyesi normalden daha kısa sürede gerçekleşecek iken mevcut hukuk düzeni ile çelişen karar ve uygulamalar nedeniyle hâlen cezaevinde adalete ihtiyacı bulunmaktadır.
Mehmet SARAL’ın şu anki hüküm yatmasına sebebiyet veren müddetnamesinde hukuk tekniği açısından hata bulunması nedeniyle avukatı tarafından 7242 sayılı Kanun’dan önce 2020 yılında 4 KEZ TRABZON VE TEKİRDAĞ AĞIR CEZA MAHKEMELERİ’ne, 7242 sayılı Kanun’dan sonra 2 KEZ Tekirdağ İnfaz Hâkimliği’ne başvuruda bulunarak mevcut müddetnamesindeki hatanın düzeltilmesi talebinde bulunmuştur. Yapılan başvurularda müddetnamede yer alan suçların çoğunluğunun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un yürürlük tarihi olan 01.06.2005 tarihinden önce meydana geldiği ve infaz hesaplamasında lehe Kanun olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun cezaların içtimaını düzenleyen 77.maddesine göre 36 yıl üzerinden içtima edilerek koşullu salıverilme hesabının 36 yıl üzerinden yapılması gerekliliği method olarak talep edilmiştir. Ancak gerek ağır ceza mahkemelerine gerekse infaz hâkimliğine müddetnamenin çözülerek 01.06.2005 tarihinden önce işlenen suçların 36 yıl üzerinden içtima edilerek koşullu salıverilme hesabının 36 yıl üzerinden yapılması talep olunmuşsa da hiçbir hukukî gerekçe gösterilmeksizin talepleri reddolmuştur. Mehmet SARAL’ın avukatının yapmış olduğu başvurularda talebi doğrultusunda hüküm verilebilmesinin önünün YARGITAY CEZA GENEL KURULU 2009/6-149 Esas, 2009/239 Karar, 20.10.2009 tarihli kararında “Lehe yasanın belirlenmesinde 765 sayılı Yasa kapsamındaki içtimalı cezaların değil, her suç yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, her biri için tayin edilen cezanın dikkate alınması yasal zorunluluktur. Böyle bir kabul 5252 sayılı Yasanın 9/3 ve 23.02.1938 gün ve 23/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının da doğal sonucudur. 01 Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlarda, her suç yönünden ayrı ayrı yapılan değerlendirme sonucu, her suçla ilgili lehe yasa belirlendikten ve buna göre her suçun nihai cezası saptandıktan sonra, cezaların içtimaına 765 sayılı TCY’nın 68 ila 77. maddelerindeki ilkelere göre karar verilecek olup bu uygulamada lehteki Yasanın 5237 sayılı TCY olmasının sonuca etkisi bulunmayacaktır.” kararı doğrultusunda açık olduğu ve emsal pek çok içtihadın bulunduğu, aynı durumda bulunan pek çok vatandaşın bundan faydalanarak özgürlüğüne kavuştuğu belirtildiyse de ne yazık ki talebi doğrultusunda olumlu bir yanıt alınamamıştır. Reddolan taleplere ilişkin olarak itiraz merciilerine yapılan başvurularda da usûl ve yasaya aykırılık bulunmaması nedeniyle yapılan itirazlar reddolmuştur. Avukatının talebi doğrultusunda müddetnamenin çözülerek lehe olan içtima hükümlerinin uygulanması hâlinde ailemiz mensubu Mehmet SARAL’ın özgürlüğüne kavuşması söz konusu olacaktır.
Mehmet SARAL’ın hukukî olarak yaşadığı bir diğer sorun ise 1999 tarihinde Rahşan Affı’ndan faydalandırılması lüzum gelen bir suçun müddetname hesabına dahil edilerek infazının zorlaştırılması ve özgürlüğüne kavuşmasına engel olmasıdır. Bu konuda 2016 yılında Rahşan Affı’na uğrayan ancak hâlen müddetname hesabında görünerek infazını zorlaştıran suç nedeniyle Kanun Yararına Bozma talebinde bulunulmuştur. İşbu dosyada dönemin Adalet Bakanı Yardımcısı tarafından mevcut suçun affa uğradığı gerekçesi ile hesaba dahil edilmemesi yönünde mütalaa verdiyse de dosyası hâlen Yargıtay’da bulunmakta olup adalet ihtiyacı tam 4 yıldır devam etmektedir. Müddetname hesabında görülen bu suç nedeniyle Mehmet SARAL’ın fazladan 5 yıl daha hapis cezası ile mahkûm olması söz konusudur.
Mehmet SARAL’ın cezaevinde geçirdiği sürede cezaevine yasak eşya (şiş) sokma eyleminden dolayı hakkında disiplin ve ceza soruşturması yürütülmüştür. Cezaevinin kendi envanterinde kayıtlı olarak bulunan demirden imal orijinal şişin Mehmet SARAL’ın cezaevine soktuğu gerekçesi ile Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi tarafından kendisine disiplin cezası verilmiştir. İşbu eylem ile ilgili olarak yürütülen ceza tahkikatında Mehmet SARAL beraat etmiştir. Beraat etmesine rağmen disiplin cezası cezaevi idaresi tarafından kaldırılmamıştır. Buna ilişkin 2019 yılında avukatı aracılığıyla yapılan başvurusunda infaz hâkimliği ve itiraz mercii tarafından reddedilmiştir. Bunun üzerine işbu hukukî uyuşmazlığı Anayasa Mahkemesi’ne taşınmış ancak Anayasa Mahkemesi işbu kararın hak ihlâli olmadığı kanaatine vararak başvuruyu reddetmiştir.
Ailemiz mensubu Mehmet SARAL, yaşadığı haksızlıkları ve adalete olan ihtiyacını biz akrabalarına ileterek kendisi gibi haksızlıklara uğrayanlara ses olmak istemiş ve hepimizi özlem, sevgi ve sadakat ile selamlamıştır.