Dünya’da 4,3 Milyar kişi, Türkiye’de ise 40 Milyon kişi aktif olarak Sosyal Medya’yı kullanıyor. Peki nedir bu Sosyal Medya ?

Zaman ve mekân sınırlaması olmadan (mobil tabanlı), paylaşımın, tartışmanın esas olduğu bir insanî iletişim şeklidir. Bizler Sosyal Medya’yı bu şekilde kullanıyormuyuz ? Aslında haberleşme açısından insanlığın sahip olduğu en güzel nimetlerden bir tanesi. İnternet ortamı olan her cihazdan Haber olarak ve İletişim olarak en hızlı ve verimli şekilde faydalanıyoruz.

2007 yılından itibaren 3G özellikli mobil telefonların üretilmesiyle birlikte artık herkesin elinin altında olması herseyi daha da kolaylaştırdı. Mobil teknolijinin gelişmesi telefonun icadı kadar önemli bir yol katetti.

Peki bizlere sadece fayda mi sağladı ? Sosyal Medya’yı ancak “DOĞRU” kullanmak bize fayda sağlasada elbette zararları göz ardı edilebilecek kadar küçük değil. Toplum üzerindeki etkilerini hepimiz şuanda aktif olarak kullandığımız Sosyal Ağ uygulamalarından rahatlıkla görebiliyor ve inceleyebiliyoruz. Kişisel izlenimlerimde artik insanların gerçekten daha da sosyal bir oluşum içerisine girdiğini görüyorum. En güzel anlarımızı,duygularımızı,tatillerimizi,hastalıklarımızı vb günlük yaşantılarımızı paylaşıyoruz.

Söylediğiniz tek bir söz,paylaştığınız tek bir fotoğraf kullanıcısı olduğunuz Facebook,Twitter,İnstagram vb Sosyal Ağ uygulamalarındaki arkadaşlarınız tarafından aynı anda görülebiliyor,okunabiliyor,dinlenebiliyor.
Ancak sosyal ağlar doğru kullanılmadığı takdirde insanlara maddi ve manevi zararlar verebilmektedir. İnsanlar daha özgür , artık herkes düşündüğünü başkalarından korkmadan dile getirebiliyor. Bu da toplumumuzda karşıt görüşlerde olunsa bile birbirinin fikirlerine saygı duymayı aşılıyor mu acaba ?

Sosyal medya sayesinde, sosyal medya uzmanı, içerik yöneticisi, topluluk yöneticisi gibi onlarca yeni iş tanımı oluşturmuş ve onbinlerce kişiye istihdam sağlamıştır. Artık yaşadığı bölgede elektrik kesintisi yaşayan bir birey, ilgili bakana tweet atıp sesini duyurabiliyor. Belki de ömrünüz boyunca karşılaşamayacağınız insanlarla arkadaş olabiliyorsunuz. Sosyal medyanın kanıksanmasıyla birlikte toplumsal hareketler daha kolay gerçekleştirilebilir oldu. Artık sosyal sorumluluk ve sosyal medya birbirinden ayrılmaz ikili haline geldi.

Tabi ki her şeyin artısı olduğu gibi eksileri de bulunmaktadır. Sosyal medya ve sosyal ağ ortamları yetişmekte olan gençlerimizi aşırı derecede kullanımda gerçek sosyal ortamlardan uzaklaştırıyor. Asosyal insan kişilikleri ortaya çıkabiliyor. Gereksiz ve zararlı gruplaşmalar ve eylemleşmelerde sosyal medya üzerinden gerçekleştirilebiliyor.

Yayınlanan bir yalan haber anında dünyaya yayılabiliyor ve kullanıcıların akılları karışabiliyor. Bunların önüne geçilmezse internet ortamı ve sosyal medya ortamı bulunduğu kirlilikten kurtulamayacak gibi görünüyor.

İnsanların internet ortamında asosyal takılmaktan çok sosyal ortamlarda faaliyet göstermesi ve çoğu etkinliklere katılmaları gerekiyor, bu sayede kişilik gelişimi düzgün bir şekilde tamamlanmış olup asosyal ortam alışkanlıklarını yenmiş olacaklardır.

Aslında yaşamın her alanı böyledir. Burada dikkat edilmesi gereken konu; hepimizin sosyal medyada geçirdiği süre ve bunun yaşamımıza olumlu ve olumsuz etkilerini gözlemlemektir. Nasıl ki birbirimizi sokakta, dışarıda evde koruyor ve kolluyorsak, sosyal medyada da bunu yapmalıyız.

Ogün SARAL